Bir Sayfa Seçin

Yine, Yeniden…

Tükenmez arzular meydanında yine bir harp tutuştu usuldan. Anlayan anladı dediğimi.. Sonu yine bir öncekinden farklı olmadan. Yine, yeniden mağlup olan tarafta buldum özümü; Sonsuz, karanlık, çıkmaz bir zindan çukurunda. Yorgunluk gözyaşları süzülürken siyah beyaz...

Zaman

Zaman, aleyhime tanık. Yakınlaştıkça büyüyen bir canavar. Anılar, hatırladıkça ağırlaşan hamal yükü. Uzaklaştıkça ayakta pranga. Ömür, felek tahtasında tükenen kum saati. Tükendikçe yaklaşan vuslat sancısı. Mazi, zamandan bir kasaba. İçinde yarım kalan hatıralar....

Yolcu-2

Yolcu yine aynı yola revan, Menzil yine görünmez ufuktan, Hancı da kayboldu artık uzaktan. Farkındayım şeytandı bu yola bulaşan, ve biliyorum; Örtülü arzular, ipekten yumuşak kapaklı bir kutuda. İşte tam şurada; bir yol kenarında, hatta bereketsiz bir tahıl...

Sevda

Sevda kırlangıç kanadında, uçtu uçacak. Gökyüzü sonsuz, kayboldu artık görünmeyecek. Vakit tamam, ömür tükendi, bitti bitecek. Son vapur ayrıldı iskeleden artık geri gelmeyecek. Ruhum yitik, ceset düştü düşecek. Yürek sahipsiz, yar bunu hiç bilmeyecek.. Bağrında...

Hayat

Gecenin kasvetinde sıkışıp kalmış gündüz güneşine hasret minik bir kelebek umudu. Ezgisi unutulmuş eski bir şarkıyı hatırlama çabası. Gelecek günlerden habersiz geçmişten kurtulma gayreti. Hayat dediğin nedir? Dünden kalan artık hatıralar. Bugünden ziyan edilen, yarın...

Zamana Karşı

Bir hikayem var.. Zaman eskitmemiş olsaydı beni, senden daha fazla; Güneşli bir sonbahar sabahı karşılaşmak isterdim seninle, belki bir durakta. Güneş yükselirken cemalinde, seyretmek isterdim kaçamak bakışlarla. Günler yitip giderken yapraklar gibi, ben her gün...

Muamma

Bazen susmalısın, öylece hiç konuşmadan belki günlerce, belki aylarca.. Bir karabulut içinde; hüzün, yorgunluk ve keder de.. Gündüz ağır, gece gündüzden de ağır. Kapansa gözlerim; derin bir karanlıkta kalsam. Öylece beklesem. Dokunsa ellerin; hadi kalk gidelim…...

Kervan

Göçtü kervan hala inanmaz mısın? Derdin dağ olmuş, kalkmış başına hala akıllanmaz mısın? Sinenden açıldı bir yol, dağdan bayıra hala inmez misin? Ay güneşin sırtındayken, bu son demdir hala bilmez misin? Semada bir kar tanesi acziyetim, kainatta bir zerre cehaletim....

Yolcu

Kelimelerin kifayetsiz kaldığı başlangıçlardan yitik sonlara, Ezelden ebede hancının ve yolcunun raksına, Dağları delen sevdalardan, milletleri yok eden nefretlere, Ateş ve suyun cenginde; suyun her vakit muzaffer oluşuna, Cemre düşer, bahar olur. Tan ağarır, gün...

Vahada Gece

Gurur mu zillet mi bu?Senden vazgeçmek uçurumdan atlamak gibi,Ham meyvelerle dolu kuytu ormanlara düşmek gibi,Çıkış var mı? Hiç sanmam! Nereden başlasam döşümde kokun..Nereden tutsam ince sızın.. Kayboldum mu? Emin değilim! Zillet yurdumda feryad-ı figanlar,Depremler,...